İzmir’de Emeklilerden Bakan Işıkhan’a “Yeni Hizmet Modeli’ Tepkisi: “Çalışma Bakanı Emeklilerle Dalga Geçmiş.
HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR)- İzmir'de emekliler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıkladığı 'emeklilere yeni hizmet modeli'ne tepki gösterdi. Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yılmaz, "Bana göre Çalışma Bakanı emeklilerle bir yerde dalga geçmiş. Emekli evine götürecek ekmek parası bulamıyor. Emekli evine süt götürecek parayı bulamıyor. Torununa verecek parayı bulamıyorken emekli hangi trenle tatile gidecek de indirimden yararlanacak" dedi. Emekli Cemal Çelik, "Ben 86 yaşındayım; ben bugüne kadar böyle açlık, garibanlık, fakirlik görmedim" diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçen günlerde 81 ilde Emekli Hizmet Masası kurulması, uygun yurtların yazın bir ay ücretsiz olması, TCDD ana hat trenlerinde yüzde 10 indirim, KYK yurtlarında yazın 1 ay ücretsiz, Emekli Kart ile ödenen faturalarda indirim, PTT Kargo ve PTTCELL'de indirimli hizmet ile kamuya ait sosyal tesislerde yüzde 15 indirimli konaklama gibi uygulamaların yer aldığı emeklilere yönelik 'yeni hizmet modeli'ni açıklamıştı. İzmir'de ANKA Haber Ajansı'na konuşan emekliler, Bakan Işıkhan'ın açıklamalarına tepki gösterdi.
"EMEKLİ EVİNE GÖTÜRECEK EKMEK BULAMIYOR, TATİLE GİDECEK DE İNDİRİMDEN Mİ YARARLANACAK?"
Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yılmaz, "Bana göre Çalışma Bakanı emeklilerle bir yerde dalga geçmiş. Emekli evine götürecek ekmek parası bulamıyor. Emekli evine süt götürecek parayı bulamıyor. Torununa verecek parayı bulamıyorken emekli hangi trenle tatile gidecek de indirimden yararlanacak? Zaten şu anda 65 yaşın üzeri indirimden yararlanıyor ama gidemiyor. Yani aldığı 10 bin lirayla mı gidecek? Artı yurtlarda ücretsiz kalacak demiş. Ben merak ediyorum; hangi yurtlarda kalacak? Yurtlar zaten şu anda Suriyelilerle doldurulmuş, kalacak yer yok. Ben özellikle Ankara'ya gidince misafirhane olarak yer arıyorum kendime. Her yeri Suriyelilerle doldurulmuş, Suriyeliler ücretsiz kalıyor. Emeklilerimizin kalma şansı yok. Artı telefonda indirim. Emeklinin 10 bin lira aldığı maaşla telefonla konuşacak hali mi kalmış artık. Telefon parası 300-400 lira emekliye geliyor. Emekli, telefon kullanmamaya özen gösteriyor. Bu nedenden dolayı ben Çalışma Bakanı'nı asli görevine davet ediyorum. Emeklilerimizin yaşam koşullarını iyileştirmek için göreve davet ediyorum" dedi.
"İLK ÖNCE BUNLARA ÇÖZÜM ÜRETSİNLER"
Emekli maaşlarının ve ikramiyelerinin iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Emeklilerimiz 10 bin lirayla geçinmeye çalışıyor. Emekli maaşlarının iyileştirilmesi lazım. İnsanca yaşayabileceği bir ücret verilmesi lazım emeklilerimize. Yoksa oradan indirim yapıyorum, buradan indirim yapıyorum. Bunlar bize göre emeklilerle dalga geçmektir. Onları asli görevlerine davet ediyoruz. Emeklilere bayram ikramiyesi diyorlar. 3 bin lirayla. ya ben soruyorum, 3 bin lirayla artık bir tavuk mu alınacak? Bu bin lira verildiği dönemde 960 liraydı bir kurban. Emekli bin lirayla kurban alabiliyordu. Şimdi 3 bin lira bayram ikramiyesi diyor. Oysa bir kurban 15-20 bin lira. O nedenle en düşük asgari ücret seviyesine emekli maaşları çıkarılmalı. Yılda dört maaş tutarında emekliye ikramiye verilmeli. Emekliler şu anda çay parası veremeyecek durumda oldukları için gidip kafelerde oturamıyor, restoranlarda oturamıyor; parklarda oturuyor. İlk önce bunlara çözüm üretsinler. Ondan sonra indirimden, KYK'dan, yurtlardan yararlanacağını söylesinler" diye konuştu.
MİTİNG ÇAĞRISI
Tüm emeklileri 26 Mayıs'ta Ankara'da düzenlenecek mitinge de davet eden Yılmaz, "Emekliler ne kadar güçlü olursa ne kadar örgütlü olursa hakkımızı almak için bir çözüm yolu üretmiş oluruz. Biz, yapılan toplu sözleşme süreçlerinde bizim adımıza Memur-Sen, Türk-İş konuşmamalı. O masada bir tane de emekli olmalı. Emekli haklarını en iyi emekliler biliyor. O masada emeklilerin sorunlarını emekliler söylemeli" dedi.
YEŞİLTEPE: "SADAKA KÜLTÜRÜNE İHTİYACIMIZ YOK"
DİSK Emekli-Sen Ege Bölge Temsilci Sabahattin Yeşiltepe de "Bizim sadaka kültürüne ihtiyacımız yok, Allah aşkına. Çalışma Bakanı herhalde bilmiyor. Zaten trenlerde 65 yaşta indirimler var. Belediyeler sağ olsun araçlarında, sularda indirim yapıyorlar. Demek ki bunları çok iyi araştırmamışlar. Onlar günü kurtarmak için yapıyorlar herhalde. Söyledikleri de şu; işte size PTTCELL'de şu kadar indirim, işte otellerde bu kadar indirim yapacağız. ya bıktık artık. Biz insanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşamak için doksanlı yıllarda emekli maaşları yüzde 75'ti hesaplanırken. Hazine katkı payları vardı. Bunları versinler. Promosyonları bizi dilenci gibi bankalar arasına koşturtmasınlar. intibak yasalarını çıkarsınlar. Hiçbir şey istemiyoruz. Sadece bunlar onların verecekleri şey onların sadakası olsun. Biz istemiyoruz böyle sadaka kültürü" şeklinde konuştu.
"ETİ KENDİMİZDE GÖRÜYORUZ, KURBANLIKLARDA DEĞİL"
Yeşiltepe sözlerinin devamında ise "Gerçekten bıktık. Çünkü 17 bin asgari ücret biz bunun 10 binini alıyoruz ya. Bir de bu 10 bini alan 11 milyon emekli. 3 milyon 800 bin de 17 bin liranın üzerinde asgari ücret alıyor. Dul ve yetimleri zaten saymıyorum. Onlar 4-5 bin lira. Şimdi bu temmuz maaşında yine kahramanlıklar yapacaklar. Geçmişte yaptıklarını biz sizin maaşınızı 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkardık. Hazine'den 2 bin 500 lira size para verdik. Siz devam edin aralık ayına kadar 10 bin liraya diyecekler. Çok sıkıştıkları zaman da hadi bizim sadakamız olsun, 2 bin 500 lira daha size verelim deyip 12 bin 500 lira yapacaklar. Asgari ücretin yukarısına çıkartmayacaklar bizi. Bu bizim ülkemizde acı bir tablo. Banklarda oturan insanların hepsi birer emekli. Yarın bayram gelecek. Eti kendimizde görüyoruz, kurbanlıklarda değil. Yani niye düşürmüyorsunuz? Enflasyonu düşürün. Bugün emekli arkadaşların çoğu torunlarını görünce kaçıyorlar. Görüyorsunuz pazarları. Saat beşten sonra çürük meyveleri, sebzeleri almaya çalışıyoruz. ya Türkiye o kadar karıştı ki. O kadar böyle bıkkınlık, yılgınlık haline geliyor ki. Neresinden bahsedeyim ki? Öğretmenlere bakalım. Bak bugün 20 bin tane öğretmen atanacak. Bir milyon öğretmen var" dedi.
"CEHENNEMİ YAŞIYORUZ"
Avrupa ile Türkiye'deki emeklilerin yaşantılarına dikkat çeken Yeşiltepe, "Biz Avrupa Emekliler Sendikası'na bağlıyız. Bizim dış işlerinden sorumlu Ercan Çınarlı. Oraya delege olarak gittiğinde oradaki emeklilerin bize anlattıkları ki Ercan başkanım da üzülerek bunu anlatmıştır kendisi. Ne yapıyorsunuz dediklerinde biz karı-koca dünya haritasını alıyoruz. Bu yıl dünyanın neresinde tatil yaparızı düşünüyor oradaki emekliler. Biz kendi annemizin, babamızın mezarına gidemiyoruz. ya da çocuklarımız bize gelemiyor. Yani bırak tatili yani sokağa çıkarken, ben buraya gelirken bile dünyanın parasını harcayarak geliyorum ki hani bana katkı? Yani istemiyoruz da katkıyı düzgünce bu ülkeyi yönetsinler yeterli istediğimiz bu. Düşün ben Aliağa'dan İzmir'e gelirken zorluk çekiyorum. Yani memleketimize giderken nasıl göreceğiz? Sahil bantlarını nasıl göreceğiz. Kıyı kentindeyiz, sahili unuttuk. Ne olduğunu bilmiyoruz, böyle bir süreçteyiz. Avrupa'yla Türkiye'deki emeklilerin arası cehennem kadar bir şey. Biz burada cehennemi yaşıyoruz, onlar da cenneti yaşıyor. Hani neresi diyorsanız cennet orası cehennem de burası. Söyleyebileceklerim bunlar, çok acı. Yani insanın bazen dili yetmiyor bu işlere. Kelimeler kifayetsiz kalıyor. O kadar acı çekiyoruz. ya düşünebiliyor musun? İzmir'de 10 bin liraya ev bulunabiliniyor mu? Biz 10 bin lirayla geçinmeye çalışıyoruz. ya hiç mi acımıyorsunuz o sarayda oturanlar, o çift maaş alanlar yani ne söylenebilir ki bunlara? Bir de bunlar kalkıyorlar bizi taltif ediyorlar. Yani bize trende indirim yapacağız gibi. ya sen çift maaş alma. Atatürk'e milletvekilleri maaşları ne kadar olsun denildiğinde öğretmenlerin almış olduğu maaş kadar olsun dedi. Onlar alsınlar bakalım öğretmenlerin aldığı maaşlar kadar yaşayabilecekler mi? O ceylan derilerinde oturuyorlar ya. O ceylan derilerinde otururken acaba bizi ne kadar düşünüyorlar ki? Yani ben düşündüklerini hiç tahmin etmiyorum. Çünkü onlar sadece ceplerini düşünüyorlar. Bu ülkeyi nasıl daha çok karanlığa iteriz diye düşünüyorlar" ifadelerini kullandı.
"KAYBEDECEK BİR ŞEYİMİZ KALMADI"
Emekliler olarak mücadeleden vazgeçmeyeceklerini de dile getiren Yeşiltepe, "Biz emekliler olarak yılgınlık içerisinde değiliz tabii. Durmadan anlatıyoruz, 16 milyonuz. 16 milyon arkadaşla karınca misali gibiyiz. Yangına damlayla su atmaya gidiyoruz, yapacağız. Çünkü 31 Mart'ta gördük emekler sarı kartı gösterdi. Bundan sonra kırmızı kartı da göstereceğiz onlara. Biz emekliler olarak hiçbir zaman yılmadık. Mücadelemize bir şekilde devam ediyoruz. Çünkü bizim kaybedecek bir şeyimiz kalmadı ki. 10 bin lirayı mı kaybederiz? Kaybolsun, yok olsun bunlar. Yani 10 bin lirayla ne oluyor? Kirada oturamıyoruz, bırakın kendimize, çocuğumuza bir şey alamıyoruz. Biz bu örgütlü gücümüzle mutlaka onları devireceğiz. Bunun başka yolu yok. Çünkü biz açız. Bu açlığımızı örgütlü mücadelemizle yenerek onları da iktidardan edeceğiz. Onları da mutlaka hak ettikleri yerlere göndereceğiz diyorum" dedi.
"FAKİR CAMDAN ETE KEDİ GİBİ BAKIYOR"
Emekli Ahmet Tokat ise KYK yurtlarında kalmaya gücünün yetmeyeceğini belirterek "Benim gücüm yetmez ki ben gideyim yurtta kalayım. Şimdi ortalık öyle olmuş ki yani Allah, fakir fukaranın yardımcısı olsun. Şimdi emeklinin pazara bile çıkmaya parası yok. Torununa para vermek için elini cebine atamıyor. Emekli bu şartlarda yaşıyor. Emeklinin gücü yeter mi? Gidip yurtta kalmaya. Yurt dediğin hadi diyelim ben hanımımı aldım gittim. Yurtta 6-7 kişilik odalarda insanlar orada yatıyor. Ben hanımımla nasıl o 7-8 kişinin içinde yatacağım? Sonra param yok gideyim" diye konuştu. Emeklinin memleketine gidecek parasının olmadığını da vurgulayan Tokat, "Emekliyi, affedersin kağıt gibi almışlar, atmışlar çöpe. Emeklinin değeri yok. Milletvekili alıyor 140-150 bin lira. Vallahi orasını da bilmiyorum. Bir de düşünün emekli 10 lira. Vicdan var, merhamet var. Şimdi merhameti olmayanın imanı da olmaz. Ayette yazıyor ben demiyorum. Zenginin, fakirin nefsi aynıdır. Zengin nefsine göre parası var ya gidiyor hemen alıyor. Fakirde yok camdan ete kedi gibi bakıyor. O da nefistir, merhamet ya" şeklinde konuştu.
"BÖYLE AÇLIK, GARİBANLIK, FAKİRLİK GÖRMEDİM"
"Ben 86 yaşındayım; ben bugüne kadar böyle açlık, garibanlık, fakirlik görmedim" diyen emekli Cemal Çelik de emekli maaşıyla geçinemediğini belirterek "Benim bir gecekondum var. Bir gecekondum var. Ancak o da olmasaydı ne olacaktım? Bugün memlekete gitsem Erzurum'a gidiş gelişim 10 bin lira. Zaten 10 bin lira maaşım" diye konuştu.