‘Dedemin Gözyaşları’ adlı filmde torunu için mücadele eden bir dedeyi canlandıran Halil Ergün GÜNAYDIN’a konuştu. 80’e yakın filmde rol aldığını, ancak diziler sayesinde tanındığını söyleyen usta oyuncu, samimi açıklamalar yaptı. Ergün, “Benim dizilerim olay oldu. Yer aldığım işlerden ötürü yolda yürüyemiyorum. Ama çok büyük kıskançlıklara da maruz kaldım. Yakın dostlarım oldukları için de çok kırıldım” diyerek ekledi: “Başarıyı sevin ya, başarılı olanı takdir edin. Ben hep öyle yaptım.”
Uzun yıllarsinema yapmanızarağmen dizisektörüne girdiktensonra tanınmayabaşladınız. Bu durumsizi nasıl etkiledi?
Sinema birkader gibihayatımagirdi. 80’eyakın unutulmazfilmlerdeoynadım, çok başka insanlartanıdım. Bir sürü insan aslında diziyaptı ama benim dizilerim olay oldu.‘Baba Evi’nden başlayan dizi hayatımdaçok önemli projelerde yer aldım.‘Yaprak Dökümü’ dizisini de çok zorkabul ettim. Çünkü yorgun bir dönemimdeydim.İyi ki de kabul etmişim.Yer aldığım işlerden dolayı, şimdisokakta yürüyemiyorum. Reşat NuriGüntekin’in romanından uyarlanan birdiziydi. Birçok insan kendini buldu.Toplumsal sorunlarımızı Reşat NuriGüntekin romanda çok güzel anlatmış.
“Sanat camiasında bazı arkadaşlarımbeni paçamdan çekmeyeçalıştı” demiştiniz. Kıskançlıklara mımaruz kaldınız?
Evet, kıskançlıklara maruz kaldım,çok da üzüldüm. Dizilerimin tutmasındandolayı bunu yaşadım. Benim çokyakın dostum oldukları için de kırıldım.Yoksa etkilenmezdim. Başarıyısevin ya! Hayatım boyunca hiç kimseyikıskanmadım. Aileden de gelen birşey bu. Başarılı insanları takdir ederimher zaman. Başarıdan dolayı kimseyekızmayacaksın, helal olsun demelisin.Bunu bütün içtenliğimle söylüyorum.Ama bir filmi ya da oyuncuyu seyrettiğimdeonları kutlayarak, özendiğimolmuştur.Ben uzun zaman diziye hayırdemiştim. Baba Evi’nin yapımcısıİrfan Tözüm arkadaşımdı, o ikna ettibeni. Hatta para falan bile konuşmamıştım.Dizi çok tuttu, çok izleniyordu.Bir süre sonra bir arkadaşımdanbaşka başrol oyuncularının aldığı parayıduyunca şoke oldum. Yan rol oyuncularıbile benim iki mislimi alıyordu.Düşünün ben başrolü oynarken, yanrolün yarısını alıyorum. Bunu öğreninceben de yapımcıma söyledim. Sonrakihafta bana iki misli para getirdiler.İkinci sezon başladığında ise, banayüksek bir para verdiler.
EKRANDA SİNEMA RUHU KALMADI
Yeşilçam’ın Türkiye’de toplumsallaşmaaçısından öneminevurgu yapıyorsunuz. Bunu birazaçar mısınız?
Sinemamız gayri-müslimlerle başladıve sonra Muhsin Ertuğrul girdidevreye, Yeşilçam’a dönüştü sinemamız.Yeşilçam sineması dağa, köyekadar halka açıldı. Her yerde sinemalaraçıldı, insanlar filmlere koştu.Anadolu’nun dört bir yanına yayıldı.Başka insanların acılarına, sevinçlerineortak oldular. Dışa dönük gelişmeninçok önemli aracı oldu sinemamız.Yeşilçam bu açıdan toplumsallaşmadaçok önemli bir role sahip. Şimdi yokartık. Yeşilçam seyircisi de yok artık.Dizilerde ilk başta sinemadaki ruhuekrana taşıma amacı vardı. Şimdi diziyitutturmak amacıyla projeler yapıyorlar.O ruh da kalmadı o yüzden…Tutmayınca kalkıyor diziler, paraodaklı bakılıyor her şeye.
‘Dedemin Gözyaşları’ filminizleilgili neler söylemek istersiniz?
Bu filmde oynadığım için hiç pişmandeğilim. Çok büyük emek harcandı.Film 3 yıldır bekliyordu. Şimdiseyirciyle buluştu. Film evlat sevgisinianlatıyor. Oğlunu kazada kaybeden biradamı oynuyorum. Film, oğlu, “Bababen onu sana emanet ettim” diyerekkendisine emanet ettiği torunu içinverdiği mücadeleyi anlatıyor.
Yeni nesil oyuncuların estetikyaptırması çok konuşulan bir konu.Neler söylemek istersiniz?
Yüzünün karakterini değiştirmediğimüddetçe sorun yok, çok belirginbiçimde olmaması gerekiyor. Yüzleriniestetikten dümdüz, mimiksiz yaptıranlarvar. Oyuncuların yüzlerinde hareketimkanı vermeyecek şekilde estetikyaptırmaları doğru değil.
Siz Yılmaz Güney’le çalışmış birsanatçısınız. Zeynep Farah Abdullah,Güney’i ‘sinemamızın en iyi kadındöveni’ olarak tanımlamıştı. NurSürer de geçtiğimiz günlerde aldığıödülü Güney’e adadığı için tepki detopladı. Siz neler söylemek istersiniz?
Herkes haddini bilecek. YılmazGüney tarihe kalmış bir sinemacı.Elbette erkek egemen kültürün hakimolduğu toplumsal ve kültürel süreçlerdeizler taşıyabilir. Yılmaz Güneyinsanı, kadını ve çocuğu savunan birinsandır ve sanatını da bunun üzerinekurmuştur. Güney’i kadın döven erkekolarak tanımlamak onun hatırasınaihanet etmektir. Herkes haddini bilecek,böyle bir şey yok. Şöhret olmakzor bir şey. Kadın dövüyormuş YılmazGüney, yok böyle bir şey. Yalan,dolan. Yılmaz Güney sinemamız içinbüyük bir değer. Yılmaz Güney destansıbir adam. Bunu diyenler gelsinhesaplaşalım. Tarihe izler bırakmışdeğerleri yok saymaya çalışmak ancakçapsızlara düşer.
YENİ NESİL OYUNCULARIN ALDIĞI ÜCRETLER ŞAŞIRTIYOR
“Dizi oyuncuları artık sadece para kazanmak için yapıyorlar bu işi” demiştiniz…
Güzel kız, yakışıklı erkek olunca artist olalım, para kazanalım diye bakıyorlar. Yeni nesilde oyunculuk böyle meslek haline geldi. Ben oyunculukta hiçbir zaman para bile konuşmadım. Sanatı sevdiğim için bu işi yaptım. Ülkemin sorunlarına dair bir şey söylemek için yaptım bu işi. Şimdi hepsi için söylemeyeceğim ama bilgi açısından sanatla ilişkileri yok. Büyük bilgi eksikliği var. Kolay mı bir filmde oyuncu olmak ve ayakta kalmak. Bu işi büyük bir tutkuyla yapıyordum. Bunlarda tutku yok. Yeni nesilden başrol oyuncuların aldıkları ücretleri duydum, şoke oldum. Olamaz böyle bir ücret.
İSRAİL BU KATLİAMI YAPIYOR ÇÜNKÜ ARKASINDA AMERİKA VAR
İsral’in Gazze’dekikatliamı için nelersöylemek istiyorsunuz?
İsrail Gazze’de insanları öldürüyor, katliam yapıyor. Bu yüzyılda böyle bir şey olamaz. Gazze’deki toprakları işgal etmek için bunu yapıyor. Hamas’a karşı tavır alayım diye çocukları öldürüyor. Çok üzücü. İsrail’in kendi içinde insanlar bu duruma karşı çıkıyor. İsrail bu katliamı yapıyor çünkü arkasında Amerika var. Zaten Amerika’nın Ortadoğu Projesi’si var. Ülkemize de buna yönelik benzer emeller taşıyorlar.
250 TANE TABLOM VAR MÜZE KURMAK İSTİYORUM
Son filminiz ‘Dedemin Gözyaşları’nda torununun hayatını kaybetmemesi için mücadele eden bir dedeyi canlandırıyorsunuz. Sizin ölüme bakışınız nedir?
Yaşama çok bağlıyım. Ertelenmiş hayatlarımız var. Benim doğayla inanılmaz bir flörtüm var. Ailemin toprakları var, onlarla uğraşmak istiyorum. Hayatı çok seviyorum, ölüm düşüncesini sevmiyorum. Şimdiye kadar yaşamaktan hiç pişman olmadım. İnsanlar kendi kaderini seçimleriyle yaratır. Acı da görece bir şeydir. Yaşamı her şeyiyle sevmek gerekiyor. Yapabilirsem iki tane yapmak istediğim şey var. Bunlardan bir tanesi İznik’te kütüphane yapmak. Bunu uzun zamandır istiyorum. Bir de müze kurmak istiyorum. 250 tane tablom var. Çok özel ressamların eserlerini topladım. Sergilerden, galerilerden topladım. Yıllardır biriktirdim. İçinde bu tabloların ve ödüllerimin, afişlerimin olduğu bir müze kurmak istiyorum.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024